25 Ocak 2011 Salı

mantıksal düzlemde nasreddin hoca incelemesi

sana, şimdi çocukluğundan beri yanlış algıladığına inandığım bir olayın aslını anlayabilir miyim? dinle!

nasrettin hoca bir gün akşehir gölünün kenarında yoğurt yemiş, karnını doyurmuş, sonra da gölde yoğurt kabını ve kaşığını yıkıyormuş. tam o sırada oradan geçen bir akıldane hocaya ne yaptığını sormuş.

benzer bir durumda sen olsan ne yanıt verirsin? diyelim ki, kitabını okuyorsun ve adamın biri sana ne yaptığını soruyor. desen desen, ne bileyim "görmüyor musun, kitabın içindeki kahramanların canlanmasını bekliyorum" filan demez misin? dersin. sen kitabını okurken sana ne yaptığının sorulması mı saçmadır, yoksa senin verdiğin yanıt mı allah aşkına.

bizim hoca da kabını kaşığını yıkadığını gördüğü halde ne yaptığını soran adama ne yanıt verebilirmiş ki.. saçma soruyu "aynı düzeyde" yanıtlamaktan başka ne yapabilirmiş ki.. "görmüyor musun, göle maya çalıyorum be kardeşim" deyivermiş... adamın "ezberi bozulmuş" elbette. "aman hocam göl hiç maya tutar mı?" diye saçmalamaya devam etmiş. hoca da "ya tutarsa?" demiş. der elbette. başka ne diyebilirdi ki?

aynı adam sana "saçmalama yahu kitabın kahramanları canlanır mı hiç?" diye ve üstelik senin saçmaladığını düşünerek bir saçma soru daha sorarsa; sen de "ya canlanırsa?" demez misin? der misin, demez misin, ben nereden bileyim..

ama şunu bilirim ki , adamın hocaya sorduğu saçma soru ve aldığı yanıtlarla oluşan diyalog, aslında sevimli bir arzunun dile getirilmesine yol açmıştır. gerçekten de göle çalınan maya bir tutsa! arzularımız, saçmalamak konusuyla bastırılmasa, biz güzelliklerin mayasını elimizden bırakmasak..

ütopya nedir ki? göle maya çalmaktır ve göle maya çalmak değildir. saçma görünse de, saçma dayatmalara verilen güzel bir yanıttır...

ne oldu? bu söylediklerimi yine çok saçma ve komik mi buldun?

melih pekdemir ( anne bak kral çıplak! )

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder